Matematik Dersleri

Matematik Dersleri

TYT

YKS TYT Matematik konuları ve konuyla ilgili denemelere aşağıdan ulaşabilirsiniz...

Türev Ekstremum Problemleri

1. Birinci türevin + dan – ye geçtiği noktada, fonksiyonun yerel maksimum değerini aldığını,

2. Birinci türevin – den + ya geçtiği noktada, fonksiyonun yerel minimum değerini aldığını vermiştik.

Bu iki bilgiyi kullanarak, ekstremum problemlerini (Maksimum, minimum problemlerini) çözebiliriz.

Ancak, “Maksimum, minimum problemleri” için, ikinci bir çözüm yolu olarak, ikinci türevi de kullanabiliriz.

Şöyle ki;

1. Birinci türevin kökü, ikinci türevi negatif yapıyorsa, fonksiyon bu noktada yerel maksimum değerini alır.

2. Birinci türevin kökü, ikinci türevi pozitif yapıyorsa, fonksiyon bu noktada yerel minimum değerini alır.



EKSTREMUM PROBLEMLERİ

Bu tür problemlerde bir büyüklüğün (çokluğun) alabileceği en büyük (maksimum) değer ya da en küçük (minimum) değerin bulunması istenir.

İstenen çokluk bir değişkenin fonksiyonu olarak yazılır. Bu fonksiyonun maksimum ya da minimum değeri, birinci türevin kökü (kökleri) bulunarak belirlenir.

Sonja Kowalewsky ( 1850 - 1891 )

Güzel, hırslı ve başarılı...

15 Ocak 1850'de Moskova'da aristokrat bir ailenin kızı olarak doğan Sonja Korvin Kroukowka, küçük yaşından itibaren matematik çalışmaya başlamıştı. Sonja'nın yurt dışında öğrenim görme arzusu onu Almanya'nın Heidelberg Üniversitesi'ne götürdü. E.T. Bell'e göre bu çok yetenekli genç kız, yalnız yeni zamanların en yüksek kadın matematikçisi değil, aynı zamanda kadının özellikle yüksek öğretimdeki yeteneksizliği fikrine karşı, bağımsızlığa kavuşması cerayanının önderi olmuştur.

Sophie Germain (1776-1831)

Matematik dünyasına girebilmek için erkek ismi...

Sonja Kowalewsky'den önce yaşamış Fransız hanım matematikçisi Sophie Germain'i anlatmak için, Kowalewsky'nin hocası Weierstrass'dan söz ettiğimiz gibi, bu defa bilimlerin kraliçesi matematiğin prensi Gauss'dan söz etmek gerekiyor. Almanya'nın Braunschweig şehrinde 1777'de fakir bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Gauss, çocukluk çağında parlayarak, genç yaşlarında metamatiğe kesinlik getirme ve yeni devir açma mertebesine erişir. O çağlardaki hocalarının ve onlar vasıtasıyla Braunshweig Dükü Ferdinand'ın destekleriyle büyük çalışmalar yapmak imkanını buldu. Esas konumuz Gauss olmadığı için onun için söylenmesi gereken güzel sözleri bir tarafa bırakarak; sadece şaheseri Disquisitiones Arithmatica'yı zikredelim.

Matematiğin Tarihçesi

Matematiğin Tarihlere Göre Bulunuşu

İnternetten araştırmalar sonucu elde ettiğim matematik buluşlarını sizlerle paylaşıyorum.Milattan önce, milattan sonra ve günümüze kadar matematik alanında yapılan buluşlar ve icatlar genel hatları ile aşağıdaki gibidir.
Milattan Önce Matematik Buluşları

Matematik sözcüğü, ilk kez, M.Ö. 550 civarında Pisagor okulu üyeleri tarafından kullanılmıştır.
Yazılı literatüre girmesi, Platon’la birlikte, M.Ö. 380 civarında olmuştur
matematiğin M.Ö. 3000-2000 yılları arasında Mısır ve Mezopotamya’da başladığını söyleyebiliriz.
Herodotos’a (M.Ö. 485-415) göre matematik Mısır’da başlamıştır
3000 Mısır Hiyeroglif denen yazı sistemi bulundu
3000 Babil’de ilk toplama makinesi kullanıldı
540 Miletli (Batı Anadolu’da liman kenti) THALES geometri okulunu kurdu ve kendi teoremini geliştirdi

Milattan Sonra Matematik Buluşları

1614 İskoçyalı John NAPİER Logaritma cetvelini ict etti

ÖMER HAYYAM

Matematikçi,astronot, filozof ve şair olarak bilinen ÖMER HAYYAM

Tarihçilerin verdiği bilgiye göre Ömer Hayyam 1048 yılında Nişabur kentinde doğdu. (Doğum yılını 1044 olarak veren kaynaklar da vardır.) Asıl adı Gıyaseddin Ebu'lfeth Bin İbrahim El-Hayyam dır. Selçuklu döneminin yetiştirdiği büyük matematikçi ve astronomlardandır. Edebiyat , tıp, tarih, hukuk ve astronomi konularında geniş bilgisiyle ünlüdür. Ancak Hayyam'ın felsefe , tasavvuf, fıkıh, tarih ve tıp konularında yazdığı bilinen bir çok yapıtı günümüze ulaşamamıştır.

Hayyam ,Matematikçi ruhuyla şair ruhu arasında bocalayan , körü körüne inanmaya ve bağlanmaya isyan eden , gerçeğin sırlarını gizleyen karanlığın önünde yapayalnız kalmış, yeni şeyler öğrendikçe bilgisizliğin bilincine varmış, materyalist ve natüralist bir bilim adamıdır.